Erken meme kanseri deyince Evre 1 veya Evre 2A ve 2B olgularını anlıyoruz. Esas tedavinin cerrahi olduğu erken evre meme kanserinin nasıl kabul edileceğini ve nasıl tedavi edileceğini inceleyelim.

Evre 1 ve Evre 2 Tümörleri Nedir?

Evre 1:
Tümörü 2 cm’den daha küçük olan (T1) ve lenf bezine metastaz olmayan (N0) veya mikrometastaz (Nmi) (yani 2 mm’den daha küçük veya 200 hücreden daha az) olan olgular evre 1 kabul edilir.

Evre 2A:
Tümörü 2 cm’den küçük olan (T1) ve en fazla 3 lenf bezinde (N1) metastaz olan ya da
Tümörü 2 cm’den büyük ama 5 cm’den küçük (T2) olup lenf bezinde metastaz olmayan (N0) olgular bu evrededir.

Evre 2B:
Tümörü 2 cm’den büyük ama 5 cm’den küçük (T2) ve 1-3 lenf bezinde metastaz olan (N1) ya da
Tümörü 5 cm’den büyük (T3) olup lenf bezinde metastaz olmayan (N0) olgular bu evreye girer.

Kısaca özetlersek, tümör küçük olup en fazla 3 lenf bezinde metastaz varsa veya tümör büyük olup lenf bezine yayılım olmamışsa erken evre meme kanseri kabul edilir.

Erken Evre Meme Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?
Erken evre meme kanserinin esas tedavisi cerrahidir. Günümüzde klasik olarak 3 farklı yöntem uygulanır olmuştur. Hangi yöntemi uygulanacağına hastanın özellikleri ve içinde bulunulan koşulların durumuna göre karar verilir.

En yaygın ve klasik olarak uygulanan yöntem memenin tamamının çıkarılması ve koltukaltının evrelendirilmesi yöntemidir. Buna total mastektomi+aksiller nöbetçi lenf bezi biyopsisi (sentinel lenf bezi biopsisi) denir. Eğer lenf bezlerinden en az birinde metastaz varsa tüm koltuk altı lenf bezleri çıkarılır (aksiller lenf bezi diseksiyonu). Bu durumda yapılan ameliyat modifiye radikal mastektomi adını alır.

Memedeki kitle/meme oranı estetik bir sonuca uygunsa tümörle birlikte (sağlam sınırlarla) memenin bir kısmı çıkarılır. Bu ameliyata segmenter mastektomi denir. Aynı şekilde yine muhakkak koltukaltı lenf yayılım durumu değerlendirilir. Segmenter mastektomi sonrası memeye koruyucu olarak ışın tedavisi (radyoterapi) uygulanır. Çünkü radyoterapi ile aynı memede tümörün tekrarlaması belirgin oranlarda azalmaktadır. (Çeşitli çalışmalarda 3-10 kat oranında azalma olduğu görülmüştür.) Tüm bu tedavi bir bütün olarak meme koruyucu cerrahi olarak adlandırılır.

Bazı hastalar meme koruyucu cerrahi için uygun değildir. Bunlar:
– Radyoterapi alamayacak hastalar (daha önce memeye veya göğüs duvarına radyoterapi almış olmak),
– tekrarlayan cerrahiler sonrası cerrahi sınırda tümör devamlılığı olması,
– BRCA gen mutasyonu olanlar,
– Memenin değişik yerlerinde birden fazla tümör olması (multisentrik tümör),
– Bazı bağ dokusu hastalıkları olması (skleroderma ve sistemik lupus eritematozus gibi).

Bu durumda ise memenin tamamı çıkarılarak aynı seansa yerine meme rekonstrüksiyonu yapılması son yıllarda giderek yaygınlaşan bir yaklaşım olmuştur. Bu amaçla meme derisi korunarak memeye doku genişletici veya direkt olarak silikon protez konulabilir.

Tümörün patolojik değerlendirilmesi neticesi ortaya çıkan özelliklere göre de hastaların kemoterapi ve hormonoterapisi planlanır.

Bu evrede 5 yıl yaşama şansı %100’e yakındır.

Leave a reply